Saturday, February 20, 2010

Reigning pain


Cektigimiz acilari neden hatirlamiyoruz? Ismen hatirliyoruz belki, ya da kivranislarimiz seklen aklimizda yer ediyor; ama yan yana dizili birkac aci icinde o aciyi tekrar taniyabilir, "aha buydu" diyebilir miyiz? Acilar, acili anlar, ardindan gelen normale donus ve hatta iyilesme sureci sirasinda ne kadar kolay cikiyor aklimizdan. 19. yuzyilda yasamis unlu bir Ingiliz yazari, kadinlarin cocuk dogurma eziyetine tekrar tekrar katlanmayi (o tarihlerde nasilsa yarisi ölür diye 8-10 cocuk yapiliyordu tabii) itirazsiz bir sekilde kabul etmelerinin altinda yatan gerekce olarak insan beyninin acilara dair fotograf cekip saklamayisini gostermis. Yani beyefendi demek istiyor ki, o anlari kadinlara bir daha yasatsalar hicbiri ikinci bir hamilelik isine girismek istemez.

Bunun endokrinolojik bir nedeni mi var, yoksa evrimsel bir surec mi, merak ediyorum. Yaralarin kapanip organlarin hayatlarina devam etmeleri gibi sinir uclarimiz ve beynimiz de acilari depolamamaya mi programli acaba?

Halbuki guzellik anlayisiniza uyan bir yemegin tadini, latif bir kahvenin damaginizda biraktigi lezzeti unutabilir misiniz? Aradan kirk yil gecse, kisinin algi ve duyulari korelse de o tatlar yerlerinde kalir. "O daha guzeldi" deriz hep, ya da "bilmemne kadar lezzetli degil bu". Kasigin catalin ayrintisini, solgun gunes isiklarinin efendim neymis beyaz porselenlerin uzerinden uzayin derinliklerindeki bir yildiz gibi parildayislarini falan hic unutmayiz.

Toplumun, evrimin ve basit gundelik kurallarin tabagimiza "iyi" diye sunduklari bu olaylari, cektigimiz acilardan daha ozel kilan sey nedir, anlamiyorum. Insanoglu varolusu boyunca hayatin karanlik (karanlik falan degil aslinda; duzen, evlatlarini korkutabilmek icin karanlik diye adlandirmis onu) anlarindan urkmus, hastalik, aci ve hatta ölüm, birer parcasi degilmis gibi yon vermis hayatina. Filmlerde kahramanlar uretilmis acidan, olmekten korkmayan; sanki o sınıfa dahil edilen seyleri kabullenmek, icsellestirmek, yalnizca insanustu kahramanlarin yapabilecegi bir seymis gibi mesajlar verilmis.

Ben sahsen aci cekmekten zevk almiyorum. Ama hastayken ya da aciliyken de insanligimin doruk noktalarina cikiyor, varolus dugumume bir ilmek daha atildigini hissediyorum. Hem de boktan bir mezuniyet torenine ya da bir arkadas toplantisinda yenen "lezzetli" bir pastaya gore cok daha anlamli, cok daha kuvvetli, cozulmez bir ilmek. Merakimin nedeni budur.

No comments: